NEDEN BURSA?
Bursa, müthiş bir kent, kendisini miskin bir dinginliğe hapsetmiş
ve dışarıdan bakanlara hiçbir gizemini sunmayan, tuhaf dehlizler, dar
sokaklar, kasvetli erken çöken akşamlar ve çıldırtıcı sonbahar
lodoslarıyla süslü kafkavari bir öyküler bütünü.. İçinde taşıdığı
esrarı farketmek için bakmaktan çok görmek ve eski mekanlarda dikkatle
dolaşmak gerekir. Özellikle Tophanenin altındaki tünelleri, Kozahan’ın
ve Kapalıçarşının gizli geçitlerini, eski demiryolu hattının
çevresindeki kulubeleri görmediyseniz ve Muradiye’de çınar ağaçları
arasında oturup kendinizi, nereden gelip nereye gittiğinizi
düşünmediyseniz, siz Bursa’yı değil, onun maskesini gördünüz demektir..
Bitniya uygarlığı ile başlayıp sırasıyla Roma dönemi , Osmanlı
başkentliği ve Cumhuriyet dönemine şahitlik eden yeşil şehir Bursa
halen bu uygarlıklardan üstüne sinmiş olan tarih kokusunu taşımaktadır
. Cumhuriyet dönemi ile birlikte hiç bir şeyin tarihi yapısını
bozamadığı Bursa değişmeyen çehresi ile adeta yıllar yılı yaşayan ve
yaşlanmak bilmeyen bir insanı andırmakta..Etrafını saran bir çok
değişime ayak uydurmaktan ziyade bilakis değişimlerin ayak uydurduğu
Bursamız yıllardır Uludağı kanatları yaparak bizi himayesi altına
almakta..
Bakmaktan çok görmek istiyoruz Bursa yı..Maskesiyle değil gerçek
yüzüyle görmek istiyoruz Bursamızı . Bursayı yaşamak istiyoruz "bakın
bakın ben Bursa da yaşıyorum" ünlemini heyecanla sunmak istiyoruz
insanlara..uzun ve derin tarihin kısa öyküsünü anlatmak herkesle
paylaşmak istiyoruz. Cehennemden çıkan bir közün cennetteki bir çiçeği
yakamayacağı gibi hiç bir şeyin bozamayacağı Bursamızı sunuyoruz
insanlara tüm gizemiyle tüm güzelliği ile..
Bursa'nin kiymetini anliyabilmek icin illa uzaklasmak mi gerek?